Kral Şakir: İstanbul

Güneşli ve keyifli bir İstanbul günüydü; fakat bu manzara sizi yanıltmasın. Bazen en zorlu maceralar için doğru zaman, tam da böyle günlerdir! Hele ki Kadriye ve arkadaşları gibi, bir altın gününde evde toplanmış, pastalar ve börekler eşliğinde göbek atıyorsanız, her türlü duruma karşı hazırlıklı olmanız gerekir. Peki... altın günü olur da, altının kendisi olmaz mı? Tam o sırada, Kadriye için, günün en özel anı gelmişti. Altınların toplandığı an! Fakat belli ki şehirde, altınların kokusunu almış birileri daha vardı... Kapıdan içeriye ansızın giren Kürşat ve iki yancısı, adeta yeni bir belanın habercisi gibi gözlerini altınlara dikmiş, hamle yapmaya hazırlanıyorlardı. Kadriye için altınları Kürşat’a kaptırmaktan daha kötü bir durum varsa, o da yaşanacak bir arbedede evin altının üstüne gelmesiydi! Çanağı usulca Kürşat’a doğru uzattı. Ama bu iş tabi ki burada bitmeyecekti! Her sorun, beraberinde yepyeni bir macerayı doğurur; ve iş tabi ki, Kral Şakir ve arkadaşlarına düşer! Bakalım kahramanlarımız pes mi edecek, yoksa o altınları Kürşat’tan geri mi alacaklar? MACERA BAŞLASIN!